Gecenin bir
vakti, açlığınızı sizi en mutlu edecek şekilde bastırabileceğiniz, naif
ciğerci. Asmalı’da Yakup’un Yerini geçtikten sonra, hemen solda yer alan bu
yer, her ne kadar adıyla bir klişe olsa
da mezeleriyle ve ucuzluğuyla hem midenizi, hem gönlünüzü hem de cebinizi mest
edebilir.
Tarz
yaratmak için yaptıklarını düşünmesem de yine tuhaf bir şekilde tarz olmuş bir
yer. Dönen tahta bir merdivenden yukarıya çıkıyorsunuz, gazete kağıtlarının
olduğu tahta masanızdaki küçük taburelere oturuyorsunuz, ne yiyeceğinizi
söylüyorsunuz sadece. Anında mezeler ve lavaş siz istemeden masanıza geliyor.
Şişiniz gelene kadar ufak ufak onlardan atıştırmaya başlıyorsunuz. Bir ezmesi
var, denemeniz lazım. Közde soğan, biber, yeşillikler, ne varsa getiriyorlar.
Sonra şişiniz gelip kuruluyor tabağınıza. Şişiniz iki seferde geliyor.
Bu da sıcak sıcak yemenizi sağlıyor. Ben ciğer pek sevmediğim için genelde kuzu
şişi yiyiyorum. O da gayet başarılı. Hepsinden yemek istiyorum derseniz de,
karışık seçeneği var.
Geçen
cumartesi gittim, yine şişleri ve mezeleriyle tarih yazıyordu ama kalabalıktan
servis biraz geçti yada ben çok açtım. Fakat lezzet aynı lezzet, kalabalık
lezzeti etkilememiş. Künefesi de harikaymış ama ben gittiğimde sadece bir
porsiyon şişle bile o kadar doyuyorum ki, künefeye yer kalmıyor.
Bir
şikayetim daha var. o şişler çok uzun. İnsan korkuyor orama burama batacak
diye, lavaşla şişten eti ayırmaya çalışırken, şişe hakim olamıyorum, o kadar
uzun. Azıcık kısaltsanız süper olur.
Asmalı da ya
da İstiklal civarındaysanız, açlığınızın tokluğa dönüşdüğü o muhteşem yolda,
size eşlik edebilecek bir yer. Gidiniz, yiyiniz. Yalnız şişleri çok uzun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder