24 Haziran 2012 Pazar

Canım Ciğerim


Gecenin bir vakti, açlığınızı sizi en mutlu edecek şekilde bastırabileceğiniz, naif ciğerci. Asmalı’da Yakup’un Yerini geçtikten sonra, hemen solda yer alan bu yer,  her ne kadar adıyla bir klişe olsa da mezeleriyle ve ucuzluğuyla hem midenizi, hem gönlünüzü hem de cebinizi mest edebilir.

Tarz yaratmak için yaptıklarını düşünmesem de yine tuhaf bir şekilde tarz olmuş bir yer. Dönen tahta bir merdivenden yukarıya çıkıyorsunuz, gazete kağıtlarının olduğu tahta masanızdaki küçük taburelere oturuyorsunuz, ne yiyeceğinizi söylüyorsunuz sadece. Anında mezeler ve lavaş siz istemeden masanıza geliyor. Şişiniz gelene kadar ufak ufak onlardan atıştırmaya başlıyorsunuz. Bir ezmesi var, denemeniz lazım. Közde soğan, biber, yeşillikler, ne varsa getiriyorlar. Sonra şişiniz gelip kuruluyor tabağınıza. Şişiniz iki seferde geliyor. Bu da sıcak sıcak yemenizi sağlıyor. Ben ciğer pek sevmediğim için genelde kuzu şişi yiyiyorum. O da gayet başarılı. Hepsinden yemek istiyorum derseniz de, karışık seçeneği var.

Geçen cumartesi gittim, yine şişleri ve mezeleriyle tarih yazıyordu ama kalabalıktan servis biraz geçti yada ben çok açtım. Fakat lezzet aynı lezzet, kalabalık lezzeti etkilememiş. Künefesi de harikaymış ama ben gittiğimde sadece bir porsiyon şişle bile o kadar doyuyorum ki, künefeye yer kalmıyor.

Bir şikayetim daha var. o şişler çok uzun. İnsan korkuyor orama burama batacak diye, lavaşla şişten eti ayırmaya çalışırken, şişe hakim olamıyorum, o kadar uzun. Azıcık kısaltsanız süper olur.

Asmalı da ya da İstiklal civarındaysanız, açlığınızın tokluğa dönüşdüğü o muhteşem yolda, size eşlik edebilecek bir yer. Gidiniz, yiyiniz. Yalnız şişleri çok uzun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder