Son yazımda Şişhane’de ki Safi Meyhane ye gitmemizi anlatmıştım. Oradan çıkınca, “hazır buradayken Taksim’den geçelim, hazır geçerken de bir Tektekçi’ye uğrayalım, bir shot alalım.” dedik. Tom Tom Sokak’da ki yerine gittik. Oraya da ilk kez gittim ama olayını anlayamadım.
Şimdi, şöyle anlatayım. Shot bar’ın amacı nedir? Bir yere giderken, bir shot al. Buradan devam et. Mantık budur ama burada ki olay çok farklı anlaşılmış. Shot bar’a gitmek için evden çıkan insan sürüleriyle karşılaştım. Herkes sokakta, olduğu yerde duruyor. Biz bir shot aldık çıktık ama yemin ederim saatlerdir orada duran tipleri ilk bakışta anlayabiliyorsunuz. Sokak, yerinden kıpırdamayan insanlarla dolup taşmış durumdaydı. Hayır ben kalabalığı anlıyorum, çok kalabalığı da anlıyorum ama tektekçi de ki metrobüs kalabalığını anlamıyorum.
“Ne içtin?” dersen, valla söyledik bir shot, zar zor seçim yaptık. Bir tane alıp eve geçeceğimiz için “Kafa” içmeye karar verdik. Acılı, yudumladıktan sonra, içinde nasıl yol aldığını derinlerde bir yerde hissettiğin, değişik bir shottı. Tam kışlıktı diyebiliyorum. Çünkü hafiften bir yanma hissediyorsun. “kafa” yı tavsiye ederim. Menü bayaa doluydu. Tatlı shotlardan acılara doğru giden epey bir karışım vardı.
İçtikten sonra, sokaktan çıkmak için hareket etmeye çalışıyoruz ama ne mümkün. Resmen zor adımı bile atamaz haldeydik. Garsonlar yardım etti, şeritli yerlerden falan geçirerek çıkardılar bizi sokaktan. O şeritlerin anlamı neydi, şeritlerin arkasında duran insanların farkı neydi hala anlayamadım mesela.
Taksimde ki Tektekçiyi sakin saatlerde tavsiye ediyorum. Bir de Bebek’de varmış. O tarafa gittiğimde, bir de oraya uğrayayım. Sana oranın durumunu da bildiririm ;)