Sen naaaptın
Eddie Murphy diyerek başlamak istiyorum. Tarifsiz derecede korkunç bir film.
Evrensel anlamda söylüyorum en kötü filmler arasına girebilir. Rotter Tomatoes
dan % 0 ortalamayla geçmesine ve 40 milyon bütçesiyle 15 milyon dolar civarı
gişe yaparak batmasına hiç şaşırmadım izleyince. 15 milyon dolar da
Eddie Murphy’nin hatrına olmuş.
Yeteri kadar kötüledikten sonra konusuna
geçiyorum. Film buram buram starbucks reklamı kokarak başlıyor. Film boyunca da
aynı koku gözünüze, burnunuza, beş duyunuza zorla giriyor. Jack yani Murphy çok
konuşan ve yalan söyleyen bir adam. Sonra bir gün yanlış insana yalan söylüyor
ve evinin bahçesinde bir ağaç bitiyor. Her ağzından çıkan kelimede ağaçtan bir
yaprak dökülüyor. Neymiş, yapraklar bitince Jack ölecekmiş.
Hayatımda
gördüğüm en saçma senaryo -13’e hitab ediyor. -13 sen acaip eğlenirsin, kahkaha
tufanı seni bekliyor wuuuuw. Ama Eddie Murphy’e güvenip de adam gibi bir komedi
izleyeceğini düşünüyorsan seni bekleyen hayal kırıklığı. E madem kötüydü neden
anlattım dimi ama. Haklısın. Baştan sona kadar izledim, belki yazıcak iyi bir
şey bulurum, herkes eleştirmiş filmi, ben Eddie ye güvenirim dedim. Boşuna
vakit harcadım. Sen harcama o güzel vaktini diye yazdım. Amme hizmeti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder