Bayramdan
önceki cumartesi As la Taksim de buluşmaya karar verdik. Nereye gideceğimiz
konusunda iki seçenek vardı. Birisi Nu Teras, diğeri ise Kafe Pi’nin yeni
mekanı olan Curcuna. As bana telde, ikisinden birine gideriz dediğinde içimden
“Allahım inş Nu Teras’a gideriz, Curcuna’ya gitmeyiz” diyerek sayıklamaya
başladım fakat ne oldu? Yolda aradığımda “Seçilcim, tatlım Naz’la Curcuna’ya oturduk,
şuradan geçiyorsun, şuradan dönüyorsun” diyerek yolu tarif etti. Çok acı.
Curcuna’ya
gitmediğim halde gitmek istemememin en önemli sebebi buranın bir Cafe Pi yapımı
olması ve Cafe Pi’lerin yaş
ortalamasının çok düşük olması, e
haliyle aynı müsteri portföyünü orada da göreceğimi düşünmemdi.
Peki ne oldu
? harika bir terasla karşılaştım. Manzara inanılmaz. Dekor da güzeldi, fakat
atlı karınca, sandalyelerin değişik olması, masaların değişik olması bana
Çapa’nın mekanlarını hatırlattı. Ben gittiğimde sakindi, bir süre sonra
kalabalıklaştı ve yaş ortalaması konusunda yanılmamam yüzüme acı bir tokat gibi
vurdu. Bir de long island istedik, short bir bardakta geldi. Kırk yıllık long
island, shuttan hallice bir bardakta gelince, bi afallama yarattı tabi.
Bunların
dışında mekan çok güzel. Üniversiteye gidiyorsanız veya lisedeyseniz,
kesinlikle tavsiye ederim. Çok eğlenirsiniz. Müzikler de iyiydi. Fakat işte
güçteyseniz, o yıllar geride kaldıysa, akşamüstü gidin, bir şeyler yiyerek
manzaranın tadını çıkarın. Daha fazlası bayar. Ha bir de long island
istemeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder