22 Mayıs 2013 Çarşamba

Life of Pi

Biliyoruuumm, yazmakta çok geç kaldım. “Günaydın Seçil” diyorsun şimdi ama geç kaldım diyerek yazmasaydım da içimde kalırdı.
Müthiş bir oyunculuk hatta ilk oyunculuk deneyimi ve başrol: Suraj Sharma, harika bir yönetmen: Ang Lee. Mükemmel bir film: Pi’nin Yaşamı.
İzlemeden önce “niye bu kadar abartılıyor ki” dediğim, izledikten sonra “Allah benim önyargılarımı nasıl biliyorsa öyle yapsın, az bile abartmışlar, 3D izlemek vardı bu filmi” diyerek dövündüğüm, pamuklara sarıp sarmalamak istediğim, arşivin olmazsa olmazı olan bir film Pi’nin yaşamı.
Ang Lee, harika bir iş çıkarmış. Beni okuyorsa eğer kendisine sevgilerimi ve teşekkürlerimi sunuyor, yanaklarından öpüyorum. Filmin jeneriği bile huzur veriyor. Hayvanlar, cgi teknolojisiyle yaratılarak filme dahil edilmiş. Sırf Richard Parker için bile izlenebilir (kaplan) Klişe bir deyim olacak ama “tam bir görsel şölen” görüntüler, doğa ve hayvanlar muhteşem ama bunların yanısıra insanı içine alarak, inancını sorgulatan, ağlatan, güldüren, düşündüren filmlerden. Bu kadar “buram buram” felsefe kokan bir film izlemeyeli uzun zaman olmuştu.
“Benim Tanrıya inanmamı sağlayacak bir hikaye anlatacağını söylediler” önermesiyle başlıyor. Sonra bu din ve Tanrı sorgulamasının üzerine harika bir hikaye yerleştiriliyor. Bu filmin sevilip sevilmemesi o anki ruh haline, Tanrıya olan inanca, ve mitolojiye nasıl bakıldığına bağlı biraz da. Ben sevenlerdenim ve ilk hikayeye inananlardanım ama belki de hayatın tek anlamı sadece hayatta kalmaktır.
Not: konusunu anlatmadım bazı sahnelerle ilgili görüşlerimi de yazmadım. İzlemediysen benim düşüncelerimin seni etkilemesini istemedim çünkü o kadar çok izlerken düşünülesi ve sonrasında hakkında uzun uzun konuşulası bir film ki, bir şeyler söylemem saçma olabilirdi. Sadece izle diyorum.

2 yorum:

  1. bende bayılmıştım izlediğimde! gerçekten harikaydı <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benim de son zamanlarda izledigim en iyi filmdi :)

      Sil