Aylardır yer bulamadığımız için gidemediğimiz oyuna sonunda Ado' nun misafir kontenjanından gidebildik. Oyunda Sidikli kasabası' nın trajikomik hikayesi, fakirleri kullanan zenginler sosyalizme ve kapitalizme eğlence dokundurmalarla anlatılırken sevgi kelebeği olmanın da pek bir işe yaramayacağını bize gösteriyorlar. Oyun başlamadan önce Broadway müzikali olmasından kaynaklanan bazı acabalar vardı aklımda ama oyun başladığında o acabaların hepsi uçtu gitti.
Kesinlikle devlet tiyatrolarında izlediğim en iyi oyundu. Bir müzikli oyun değil, baştan sona müzikaldi. Oyuncuların hepsi genç ve enerjileri onlar oynarken size geçiyor. Bu oyunu Cevahir sahnesinde değil de, Amerika' da izliyormuşum gibi hissettim ( sorsan Amerika' ya kaç kere gittin, hiç gitmedim ama gitsem izlesem ancak bu kadar olurdu. ) Oyuncuların hepsinin sesi inanılmaz iyiydi. Oyunda sevdiği kızın bir sözüyle ülkeyi birbirine katan Bobby, komik bir şekilde cesaretinin ve kahramanlığının bedelini ödüyor tabi ki. Memur Lockstock' la Memur Barrel' ın bir sahnesi var ki ikinci perde de, buralar da anlatmakla olmaaazz :). Slow motion lar beni benden alan sahnelerdi.
Yaklaşık üç saatlik oyunu hiç sıkılmadan izledim. Oyun' un sonunda alkışlarken Sim' e bir baktım, ikimizin yüzünde de aynı şapşal gülümseme, ööyle ne güzeldi der gibi bakıyoruz birbirimize. Broadway müzikalleri hep uyarlansın burda da oynansın diye düşündüren çok başarılı bir oyundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder