Bende var bunlardan üç dört kadar. Genel olarak Ege Bölgesinde çoğunlukla da Denizli' de ikamet ediyorlar. Bir tane de Samsun' da var ( O üni' den araya karıştı.)
Hiçbir zaman gözden çıkaramadıklarım olurlar kendileri. Koca koca aylar görüşemeskte, araya zibilyon tane gereksiz meşguliyetler girse de görüştüğümüzde kaldığım yerden devam ettiklerim. Hepsiyle telefonda konuşma periyodum farklı, kimisiyle iki günde bir ( üç gün sesini duymasam ölürüm çünkü ), kimisiyle ayda, kimisiyle üç ayda bir. Beni en iyi bilenler, benim en iyi bildiklerim. Ne söylersem söyleyeyim alınmayanlar, ne söyleseler benim, " O söylediyse bir şey vardır" dediklerim. Başıma iyi bir şey geldiğinde " bunun tadı en güzel onunla çıkar " diyerek telefona sarılıp " kızıımm, bombayı dinle şimdi " diyerek konuya başlayıp, direkt anlatmaya başladıklarım. Bir de üzüldüğüm zamanlarda arayıp, " siz yanımda olsaydınız, ben buna bu kadar üzülmezdim " diyerek vicdan azabı çektirdiklerim.
Geçen hafta iki tanesi buradaydı. Her ne kadar görüşmemiz saatlerle sınırlı kalmak zorunda olduysa da bir gün önce görüşmüşüz gibi ( eski arkadaşlar arasında böyle bir güç var ) eee, nerde kalmıştık havasındaydık. Ben geldiğinizde değil de, gittiğinizde daha çok anlıyorum ne kadar özlediğimi.
İyi ki varsınız, iyi ki sık sık İstanbul' a gelmek zorunda kalıyorsunuz, sizi anneleriniz benim için doğurmuş. Öptüm tatlım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder