24 Nisan 2012 Salı

Şahane Misafir


   Geçen hafta Kem’le beraber gittiğimiz ve “aman film yok ya, bunu izleyelim bari” diyerek izlediğimiz Cem Yılmaz’ın da oynadığı Ferzan Özpetek’in yönettiği Türk İtalyan ortak yapımı dram komedi.
  Açıkçası filme girerken bu kadar lezzetli bir film izleyeceğimi tahmin etmezdim, italya da 6 dalda ödüle aday gösterilmesi boşuna değilmiş.

   Tiyatrocu olmak isteyen gay bir adamın tek başına eve çıkmasını, ve evde hayaletlerle karşılaşmasını konu alıyor. Ama ne hayaletler, bir zamanların ünlü bir grubu. Kahramanımız ilk önce  bu hayaletlerden korksa da zamanla hepsiyle dost oluyor.

   Klasik bir Ferzan Özpetek filmi diyebiliriz. İçinde dostluk, neşe, kalabalık, aşk,eğlence, oldukça fazla hayal gücü, ve “gel yaa,nolur bak, sen benim dostum ol” diyeceğiniz karakterler var. Bu da zor belki bu zamanda, işte o yüzden Özpetek filmlerinde unuttuğunuz birkaç duyguyla karşılaşabilirsiniz. Bu da filmin içine dalıp gitmenize bire bir. Tabi ki bunda, filmde ansızın başlayan Sezen Aksu parçalarının da etkisi büyük.
    Filmin İtalya’da ki afişlerinde Cem yılmaz arkadayken ( sizin gördüğünüz İtalya afişi ), Türkiye de ki afişlerde neredeyse başrol oyuncusu kadar yer kaplıyor. En başta bunu yadırgasam da, daha sonra çok mantıklı buldum. Ferzan Özpetek’i İtalya’da tanımayan yok. Türkiye de ise neredeyse tanıyan yok. Bu film sayesinde hak ettiği değeri burada da göreceğine inanıyorum, e bunda da Cem Yılmaz’ın bu filmde oynamasının büyük payı olacak.

   Filmde beni etkileyen cümle yazarın söylediği "keşke resmini yapabilseydim öyle güzelsin ki..ama ben sadece yazabiliyorum.." oldu. “ayyy aynı ben” dedim içimden :), filmin sonunda "bana misafir olun, gelin" demek geçiyor içinizden. Keşke her misafir böyle mutluluk verse.

Not: Filmi sakın, ama sakın Türkçe dublaj izlemeyin.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder