10 Temmuz 2012 Salı

Aşka Veda


Geçen hafta Datça da bir çırpıda okuduğum ve bitirdim bu kitabı. Can Dündar, bence Aşka Veda da çok farklı noktalara bambaşka yerlerden yaklaşmış. Mutlu sonla bitmeyen aşk öykülerini, neden olamadığını, neden zaten olmayacağını günümüzdeki bir sürü parçayla, teknolojiyle bağdaştırmış. Bazı hikayeleri okurken “evet ya, ben bunu böyle düşünmemiştim” dedim zaman zaman.

Tabi ki size aşkın reçetesini vermiyor ama diyor ki, günümüzde duygular böyle böyle değişti. Unutmak artık kolay, aşktan aşka geçiş kolay, eski aşklar gibi bir aşk yaşanmamasının sebebi bunlar bunlar diyor. Sen de okudukça, haaa valla doğru diyorsun. Tabi bunu okuyup, bir şeyleri farklı yaşamaya başlamayacaksın, daha az üzülmeyeceksin, daha fazla sevinmeyeceksin, daha fazla fedakar ve ye daha az fedakar olmayacaksın, ama ne yaşarsan yaşa, sevinsende, üzülsende, sonunda -HAYAT diyebilirsin. Çünkü hayat böyle.

Kitabı okuduktan sonra düşündüm ve farkına vardım ki, aslında sadece aşka değil, bir çok şeye veda ettik belki de. Arkadaşlıklara, akrabalıklara, dayanışmaya … pek çok şeye. Herkes bi eserli yaşıyor artık. Sen de bir süre sonra bukalemun misali renk değiştiriyorsun. Değişik bir olay. Aşkta da kaybettiğimiz şey aşk değil artık, terkedildiğimizde yerle bir olan egomuz için üzülüyoruz. Bir an bütün insanları yanlarında bir ego derecesiyle hayal et. Dereceye göre davranmak daha basit olurdu dimi. İstediğin gibi manipule edebilirdin. “Egoya göre hareket, egonu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim, egosundan kendine aşık et, ortalama ego dan karakter tahmini ” gibi kitaplar çıkardı. İyi tarafı ise, kimse kolay kolay “iyiyim” diyemezdi.

“Aşka Veda” aşkın evrimsel sürecini anlatan güzel bir kitap. Bir aşk kitabı değil, farkına varma kitabı. Tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder