15 Temmuz 2012 Pazar

Topkapı Sarayı'nı Topkapı da Aramayın


Neyse ki ben Topkapı’da olmadığını bilenlerdendim. Geçen hafta Denizli’den gelen akrabalarımla tarihi gezi yaptım. Bu güne kadar da hiiiiç Topkapı Sarayı’nı merak etmemiştim. Dizi bile beni gidip görecek kadar etkilemedi. İçimden hep, “birileri gelir, görmek ister; o zaman mecbur giderim nasıl olsa” dedim. Yıllar geçti, haklı çıktım. Aklımla bin yaşıyayım, çok şey kaybetmemişim.

Başlıyorum Topkapı Sarayı nı anlatmaya. Şimdi şööyle büyük bir kapıdan içeriye giriyorsunuz ve o kapı şato kapılarına benziyor. Avrupa da bir süre yaşayan biri olarak, içim rahat bunu söylüyorum. Kapıdan geçtikten sonra devasa bir bahçe karşınızda. Bahçe inanılmaz güzel. Bırakın sarayı, haremi, bahçesi için bile Topkapı Sarayı’na gidilebilir. Bahçede ilerlerken gişeleri görüyorsunuz. Bir bilet 25 TL, isterseniz müze kartı veriyorlar hemen orada, o da 30 TL. Bence müze kartı alın. Fakat bu biletlerle hareme girebileceğinizi düşünmeyin. Harem ekstrada. 15 lira daha veriyorsunuz harem için. Yani burada da yolu bulmuşlar.

Biz haremi es geçerek, sarayı görelim yeter dedik. “silah seksiyonu” ismi verilen bir yere girdik ilk önce. Oldukça güzeldi. Gezerken insanın kılıçlardan birini eline alarak “allah allah” diyesi geliyor. Fakat küçük bir oda daha var içinde. Kılıç kuşanma falan gösteriliyor. Ben oraya girdiğimde çok daraldım. Çıktık oradan dooğru hazinelere. En çok tahtları beğendim. Zaman içerisinde tahtlarda ki değişimi falan inceledim. Hazineleri bitirdikten sonra da köşklere gittik.

Çoook farklı beklentilerim vardı köşklerde. Gördüğümde bu muydu dedim. Köşklerde sadece manzarayı beğendim. Onun dışında bütün odalar çini. Tamam çini de bizim kültürümüzde ama, o çiniden odalara farklı sultan eşyalarını koysalardı, ne bileyim girince içeriye şöyle bir o dönemin ruhunu yaşasaydık biraz. Ama yok, bütün odalara bir sedir koymuşlar, boş boş çinili odalara giriyorsunuz. Osmanlı mütevaziydi şöyleydi böyleydi, tamam ok, takdir de ediyoruz ama Kültür Bakanlığı da Osmanlı mütevazi diye mütevazi olmak zorunda değil, o odalarda insan yaşadı. Demiyorum ki sultanların tahtlarını, yakutlarını, elmaslarını koyun ama gayet de başarılı taklitlerle o odalar donatılıp, içinde haseki yaşıyordu, valide yaşıyordu, sultan yaşıyordu izlenimi verilebilir. Bu da gelene gidene “gerçeğine uygun olarak yapılmıştır” yazılarak belirtilir. Dünyanın parasını kırıyorlar oradan, hareme ayrı para, müzeye ayrı para. Bunu da yapsınlar. Haksızsam, haksızsın de.

Ayrıca unutmadan söyleyeyim. Sakın oralarda bir şeyler yiyip içmeyin. Biz yedik içtik, kötü oldu. Cebine zarar arkadaşım. Yap sandviçini, al içeceğini, sonra gir saraylara, yerken içerken gez…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder