20 Eylül 2012 Perşembe

Stevie Wonder, Leonard Cohen ...


Bu aralar evrenle değişik bir anlaşma içerisindeyim. Stevie Wonder ve Leonard Cohen konserine gittim bir hafta içerisinde. Bu eylülde ne bereketli aymış. Beş gün arayla geldiler. Önceden ikisine de gitmek istediğim halde, içimden nedense bilet almak da gelmemişti. Meğer sebebi varmış. İkisine de gideceğim son anda belli oldu. Dahası biletler şak diye önüme düştü.

Önce Stevie Wonder’dan bahsetmek istiyorum. Konser Küçükçiftlik Parkdaydı. Sahneyi zar zor görebildiğim halde, inanılmaz zevk aldım. Tek üzüldüğüm konu, yaklaşık iki saat kalması ve kızı Aisha’ya şarkı söyletmesi oldu. Bana yetmedi. Stevie Wonder yani adam. 150 saat kalsa, yine yerimden kıpırdamaz dinlerdim.

Bütün konseri seyirciyle birlikte yaptı diyebilirim. Empire of State’de New York yerine İstanbul falan dedirterek, seyirciden koro oluşturdu. Diğer parçalarında da aynı olay devam etti. O kadar sempatik bir adam ki, sevgimi göstermek için yanaklarını mıncıklamak istedim. Tekrar geleceğini söyledi. Ama Stevie’e güven olmaz. 1989 da da “en kısa zamanda Türkiye’ye geleceğim” demişliği var tarih sayfalarında.

Geliyorum Leonard Cohen’e. O nasıl büyülü bir ses, o nasıl bir yorum, o nasıl bir zerafet. Bana bir cümle kursa, o anki etkilenmemle, ömür boyu ütülerini yapar, çamaşırlarını yıkar, köpeğini gezdirir, kulu kölesi olabilirim. Benimle konuştuğunu düşününmek bile adama olan hayranlığımı arttırıyor. Nasıl etkilenmişim anla. 

Dance me to the end of love ‘la başladı. Ben o an bir eridim bittim zaten. Sonrası harika bir Leonard Cohen mistik gezisiydi. Ülker Sports Arena’daydı. Rahat rahat izledik. Ses sistemi de çok iyiydi. Tek kötü tarafı alkol satılmaması. Yaa dedim böyle bir yer yapıyorsun, Leonard Cohen var yaa içeride, limonata içerek izledik. Utanmasalar şerbet de satacaklar. Dünya bunu duysa, bir yerleriyle güler.

İkisi de şarap gibi, onlar yıllandıkça ben onları daha da çok seviyorum. Bir kadının nasıl sevileceğini en güzel öğreten adamlardan bunlar. Ruhumu dinlendiren müzikleriyle beni mest ettiler. Dünya gözüyle ikisini de gördüm.

Yazıma burada son verirken, seni en bilinen parçalarıyla baş başa bırakıyorum. Keyfini çıkar.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder