Aslında
bugünkü yazımın konusu Stevie Wonder konseri olacaktı ama “hafta içi bir gün
giderim” dediğim filme pazartesi akşamı gidince ve çok beğenince, Stevie
Wonder’ı cumaya yazmaya karar verdim. Gitmeyi düşünmediğim bir filmdi ama Pın
beynimi yedi “çok güzel film, kesin git bak, kesin git, blog da yazarsın” diye
diyee diyeee.
Film
animasyon. Merida, Kral Fergus ve Kraliçe Elinor’un okçuluğa meraklı biricik
kızıl saçlı kızları. Merida yıllardır süre gelen gelenekleri bozmaya kararlı.
Bu kararı doğrultusunda oradan oraya sürüklenmesini ve başına gelen türlü çeşit
belayı izliyorsun.
Geliyorum
benim fikrime; Merida o kadar tatlı ki, insanın alıp evinde besleyesi geliyor.
Hatta izlerken aklımdan saçımı kızıla boyamak geçti. Neyse ki geçti. Filmde ki
aile, tam bir Türk ailesi. Çocukları konusunda gelenekleri bozmadan, ne olması
gerektiğine karar veren bir anne. “Sen bilirsin” diyen bir baba. Bütün bunlara
karşı çıkan asi kız. Türk aile yapısına cuk oturmuş. Aile bireylerinin,
birbirlerinin iyiliğini isterken, farkında olmadan ne kadar zarar
verebileceklerini anlatıyor. Bir büyük olarak ben bunu anladım. Çocuk olsam
annemi ayıya dönüştürmemem gerektiğini ve büyünün kötü olduğunu anlayabilirdim. (İçimde
ki çocuğa ulaşılamıyor.) Ergen olsam, benim yerime başkalarının karar vermesine
engel olurdum. (İçimde ki ergen buralarda bir yerlerde.)
İskoç
aksanını duymayı ben de isterdim ama film dublajlı. Çocuklar için yapılan bir
film olduğunu düşününce, en mantıklısı. Bunun dışında izlerken bol bol,
iskoçya’nın harika ormanlarını, kırlarını görüyorsun. Bah, filmi izlerken bir
ara bana “burada harika mangal yapılır” dedi. Ben de aynı fikirdeydim. Vallahi
İskoçya da yapılan bbq partileri tadından yenmez. Ailecek mangalı kapıp, yaylalarına tur yapmalı.
Animasyon
seviyorsan, git izle. Pixar başarılı. Sevmiyorsan, hiç vakit harcama.
Animasyonda pixar bana göre tektir bende filmi orjinal dilinde izledim muthiş keyif aldım
YanıtlaSilsinemada orjinal değildi ne yazık ki :(
YanıtlaSil