5 Ekim 2012 Cuma

Art Director Arkadaşı Olanın, Sırtı Yere Gelmez

Dün bütün bir öğleden sonra uğraşarak blogu Pın la beraber değiştirdik. Daha doğrusu ben söyledim, O yaptı.
Pın’la ilk 2,5 yıl önce falan İstanbul da tanıştık. Ben Denizliliyim, Pın İzmirli. Egelilerin anında  kaynaşarak dost olabilmek gibi super bir yetenekleri olmasına rağmen, biz pek birbirimizden hoşlanmıyorduk. Ben bi geri geri mesafeli durarak, hatta asla arkadaşım olacağını düşünmeyerek, sırf Se’nin arkadaşı olduğu için mecburen görüşerek Pınla ilişkime devam ettim. Açıkça söyleyeyim sana da, bunun sebebi tamamen, o aralar benim kafamın güzel olmasıydı.
Derken, gün oldu devran döndü, mecburi görüşmelerim, telefonda “ e bi görüşelim artık ama yaa, ne zaman oldu” lara döndü. Tabi bunda Pın’ın pozitifliğinin deli gibi etkisi var. Birden arkadaşlığımızda level atlamaya başladık. Zaten Ege’li iki insan ne kadar mesafeli kalabilir ki.
Bana blogu açtıran da Pın oldu. Geçen kış; bir babet projemiz vardı. Babetlerin tanıtımını yapmam için bana zorla blog açtırdı. Yok, yanlış yazdım. Açtırmadı, kendisi bana açtı. Blogun tasarımından, şablon seçimine kadar her şeyi yaptı, hatta “seçil seçti olsun, başka şeylerde yazarsın” diyerek, adına bile karar verdi. Fark ettiysen, bunu derken ikinci yaptırımın geleceğinin sinyalleri de geldi. Pın bunlarla uğraşırken, ben kahve falan yaptım. Sonra oturduk, benim babet yazımı beraber bloga girdik. Ben de bi zahmet işte yazıyı yazmıştım. Babetleri yayınladık ya blogda, ben ohhhh diyorum, işim bitti. Neeeerdeee; bir kaç gün sonra beni Kırmızı Ödül Törenine çağırdı. Gitmez olaydım. Başladı hemen “bunu da yaz, bak seçil bunu kesin yaz” demeye. Sırf çenesi kapansın diye, Kırmızıyı da yazdım.
Öyleydi, böyleydi, hadi şunu da yazayım, bunu da yazayım derken, bir baktım, daha önce günlük bile tutmayan ben de, yazı yazmak alışkanlık oldu.
Dün de beraber, artık blogun bir değişime ihtiyacı var diyerek, öğleden sonra başlayan çalışmamızı, aralıklarla yaptığımız 1500 değişiklikten sonra az önce bitirdik. Benim maymun iştahıma ve fikirsizliğime yaklaşık 24 saattir tahammül ediyor benim canım Pın’ım.
O benim için, bu kadar çok şey yapınca, ben de bu yazıyla teşekkür etmek istedim. Eğer sen de bir gün, bir art director’e ihtiyaç duyarsan;
Adres:
Pınar Kaya
tel: 05322036605

2 yorum:

  1. Şuan duygu patlaması yaşıyorum... evet 'senden bahsedeceğim Pınar' demiştin ama okuduğumda bambaşka birşey oldu... Ben sadece içindeki çılgın kızın ses çıkarmasını ve herkesin seni tanımasını istedim... dünde dediğim gibi ben okurken senin yazma heyecanını hissediyorum..:) Değerlisin... Herşey daha da güzel olacak...:)

    YanıtlaSil
  2. oyyy, kurban olurum ben sana :)). o değilde, yaprak sarması çok güzeldi :))

    YanıtlaSil