7 Ekim 2012 Pazar

Taken 2 'yu Ben Seçmedim

Önce bir özet geçeyim film hakkında, sonra neden seçmediğimi uzun uzun anlatıcam.
Oyuncular; Liam Neeson, Maggie Grace, Famke Jannes. Senaryo ise Luc Besson ve Mark Kamen  ( Allah Onları nasıl biliyorsa öyle yapsın), yönetmen; Oliver Megaton.
İlk filmde Neeson’ın kızı kaçırılıyordu ve kahraman, yeri göğü muhteşem zekası ve teknik dövüşleriyle inleten Neeson tüm çeteyi öldürüyordu. İkincide ise; öldürülen Arnavut çete üyelerinden birinin babası, intikam almak için Neeson’ı, karısını, kızını İstanbul’da sıkıştırıyor.
Ben de, her sazan gibi, filmin %90’ı İstanbul’ da geçiyor, kesin izlemeliyim beyniyle gittim izledim. Sonuç; hayal kırıklığı, öfke, sinir oldu.
Hadi toplanalım bir anti- İstanbul filmi yapalım demişler sanki. Filmde İstanbul’u kötü gösterecek her türlü ince ayrıntı düşünülmüş, titizlikle çalışılmış. Bir tek develeri unutmuşlar.
Filmde ki tüm kadınlar sadece gözleri görünen kara çarşaflılar, adamlar ise tıknaz, esmer, ya kirli sakallı ya da bıyıklı. Balat’ın ne kadar dökük çirkin hanı varsa, hepsini filmden öğrenebilirsin. Köprü olarak gösterilen yer, Galata Köprüsü. Neelson’ın kızı, filmde kafasına göre, üç yeri bombalıyor, bir tane siren sesi yok, kimse umursamıyor ( sürekli bombalanan şehir imajı ), bir ara polis arabaları çıktı meydana, hepsi de Murat 131. En kötüsü de ezan sesinin gerilim müziği niyetine verilmesi ve tecavüz sahnesine background yapılması. Artık bu kadar da olmaz diyorsun dimi ama olmuş. Luc Besson yapmış. Adamın Türk insanı ve Türkiye algısı bu demek ki.
Luc Besson sever, sevmez. Kimse sevmek zorunda da değil zaten. Benim anlamadığım olay, bu film bizim Kültür Bakanlığından nasıl geçti. Ya hiç mi bakmadınız, hiç mi sormadınız “bu film nasıl bi film” diye. Hadi sordunuz, biliyorsunuz, ülkeyi bu kadar kötü gösteren bir filme nasıl izin verirsiniz. Üstelik hala Midnight Express içimizde bir yara iken, yıllardır biz o filmi unutamamışken.
Hadi İstanbul’u kötülemesini falan bir tarafa bırakayım, aksiyon filmi olarak da oldukça kötü. Filmin paçalarından klişe akıyor.  İlla ben aksiyon hastasıyım diyorsan da, al korsanını izle. Valla. Taken 2 için, her türlü korsana evet diyorum. Hiç değilse, bizi ucube, böcek gibi gösteren elin Amerikalısı değil, bizim insanımız para kazanır. Torent’le bile indirme, o derece.
Son olarak; aksiyon seven, tarafsız biri olarak söylüyorum, bu filme gitme. İstanbul’a ve ülkesine aşık taraflı biri olarak söylüyorum; bu filme sakın gitme. Kötü değil, çok kötü.

Skyfall geliyor şimdi, biten imajı belki o düzeltir ama o da kötüyse, yakarım bu gezegeni !!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder