25 Kasım 2012 Pazar

Hala İzlemeyenler İçin SKYFALL

Güzel film, eğlenceli film, aksiyonu bol film.
Bu zamana kadar izlediğim, en derin Bond filmiydi. Bunun sebebi de yönetmen Sam Mendes. Dokuyu bozmadan dokunmuş bir Bond’a. Daniel Craig üçüncü kez Bond rolünde ve bence şimdiye kadarki en iyi performansı bu film. Onlarda benim gibi düşündükleri için sanırım, 24’üncü ve 25’inci filmler için de Daniel’la anlaşmışlar. Yeni M’de Mallory olacakmış yani Ralph Fiennes. Hadi son dedikoduları verdim.  Javier Bardem büyük oyuncu ama o sarı saçları nedir öyle ya. Hiçbir yakını da yok galiba uyaracak. İzlerken içimden “tez zamanda diplerin çıkar inşallah” dedim. Yine de oyunculuğuna benden 10 puan.
Filme Adele’yle harika bir açılış yapıyorlar. Filmi izlediğimden beri bu parçayı 879 kere dinlediğim için, linki yazının sonunda verdim. Çok paylaşımcıyım.
Filmde tabi ki, İstanbul’u şahane göstermemişler. Gönül istiyor ki böyle filmlerde ışıklar içerisinde bir boğaz, Galata kulesi görelim ama olmadı mı olmuyor işte. Bu gözler “taken 2” da ki İstanbul’u da gördü. En azından kara çarşaflı kadınlar, murat 131’ler yok diyerek buna da şükür düyorum. iki filmin Türkiye çekimlerindeki ortak özelliği ise, kovalamacada devrilen pazar tezgahları. Bu da Hindistan’a kapak olsun.
Filmde bir çok mantık hatası vardı ama bunları şimdi teker teker yazamam. En çok gözüme sokulan hata Türkiye’deki barda ingilizce CNN yayını olmasıydı. “Yurdumun hangi barında CNN izleniyor ki, ingilizcesi izlensin” dedim içimden ama bunlara çok takılmamak lazım, neticede bir Bond filmi. Mantık aramak da komik olur.
Filmde beni güldüren sahnelerden birisi, Bond’a psikolojik test yaptıkları sahnede, - Agent dendiğinde, Bond’un –provocateur demesi oldu. (bkz: agent provocateur) inceden bir reklam olmuş ama komik olmuş. Bir de izlerken bir ara resmen Silva’ya üzüldüm ya. M’den öyle böyle çekmemiş. Valla adam ne yapsa haklı ama o kadar malın mülkün içinde, M’den intikam alacağım diye olmayacak işler yap, otur deli planlar yap. Enerjine yazık. Bak keyfine işte, şahsi adan var, saçının rengini de değiştirsen, dünyayı alır satarsın. Rahat mı battı derler adama ki ben dedim.
Yine çok uzatarak geyiğe sardım. Sonuç olarak bence basbaya olmuş bir film diyorum ve seni Adele’in güzel sesiyle başbaşa bırakıyorum.  

2 yorum: