Dün akşam, Bar’la birlikte sinema programı yaptık. Cloud Atlas’ı film vizyondayken izleyebildim nihayet. Acayip bir film ama bugünkü konum değil. Bugünkü konum; sinemadan sonra karnımız acıkınca gittiğimiz sakatatçı.
Film bir üç saat sürünce, çıktığımızda resmen açlıktan karnımdan sesler gelmeye başlamıştı. Önce başka bir atıştırma seçeneğini denedik ama gittiğimiz yerde “kalmadı” lafını duyunca, ne yapsak ne etsek derken, Bar’ın kendince sıradan ama benim için dahiyane olan önerisi geldi. “şurada bir yer vardı yaa, çorbacı aslında ama başka şeyler de var, kokoreç, uykuluk falan. Gel oraya bir bakalım” demesiyle benim gözümün parlaması bir oldu.
Uzun zamandır yapılacaklar listemde uykuluk yemek vardı. Ben, en güzel Hasköy-Sütlüce’de yapıldığını sanıyordum, yanılmışım. Meğer benim burnumun dibinde Nişantaşı’nda da varmış ve gayet güzel yapıyormuş. Gittik Gaziantepli Şuayip Usta’nın yerine (bunu eklemeden geçemedim Gaziantep'le sakatatın alakasını sorma, ben de anlamış değilim.) siparişlerimizi verdik, yanında közlenmiş biber, domatesle bir güzel de yedik. Eve servisi de varmış, aldım magnetimi çıktım.
Eve gelince kuzu gerdanından elde edilen uykuluğa neden uykuluk dendiğini düşünmeye başladım, ve sonunda buldum. Kimin aklına geldiyse gerçekten zeka seviyesi ileri derecedeymiş, ticaret kafası da oldukça iyiymiş. Sen kalk sakatata uykuluk adını ver, millet gece acıkınca yesin. Valla süper fikir bence.
Sakatat yememeyi statü sayan insanları ise anlamak mümkün değil. Böyle bir lezzetten nasıl kendilerini mahrum ettiklerine akıl sır ermiyor. Bence dünyanın en baştan çıkarıcı yemekleri arasına girer. Bu arada, uykuluğu beğenmeyen varsa diye söylüyorum. Sen beğenmiyorsun ama, elin Fransız aşçısı, yemek kitabı hazırlamış, içine de uykuluk olan 51 tarif koymuş. Bak bir değil, iki değil, 51 tarif. Sahip çıkalım milli değerlerimize lütfen, sevmiyorsan da orada burada “ıyyy iğrenç” diyerek kötüleme.
Valla ben her türlüsünü yiyiyorum. Hamburger, popcorn, cips, zart zurt yiyerek milletin fast fooduyla obez olacağıma, memleketimin mis gibi sakatatını yerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder