13 Aralık 2012 Perşembe

12.12.12. Sandy Kasırgası Mağdurlarına Yaradı

12 Aralık’ta New York’ta Madison Square Garden alanında kasırga mağdurları için düzenlenen  bir yardım konseri yapıldı. Tabi ki de orada değildim, o kadar değilim henüz ama cnbc-e’den canlı canlı izledim. Bizde 13 Aralık gecesi oldu tabi, gece 2.30 dan sabaha kadar non stop canlı konser. Muhteşemdi. Bütün efsaneler bir araya toplanmıştı. Bon Jovi, Eric Clapton, Dave Grohl, Billy Joel, Alicia Keys, Chris Martin, The Rolling Stones, Bruce Springsteen & The e Street Band, Eddie Vedder, Roger Waters, Kayne West, The Who, Paul Mccartney gibi gibi gibi. İzlemediysen çok şey kaçırdın ama sana bir güzellik yapacağım, biraz bekle.
Sandy Kasırgası’nın trajedisini ve insanların bir felaket yaşadığı gerçeğini tabiki tartışamayız. Konser de muhteşemdi, onda da hemfikiriz ama Amerika’nın, sanki üçüncü dünya ülkesiymiş gibi bütün dünyadan yardım istemesini anlamıyorum. Bütün dünyadan isteyip, bizden istememesini ise hiç anlamıyorum. Fonun adınıda Robin Hood fonu koymuşlar. Tam, güler misin ağlar mısınlık bir vakaa ama sonuç olarak adamlar yapmış mı, yapmış. Olmuş mu, en güzelinden olmuş. Bizim ülkede ne depremler oldu, ne canlar gitti, böyle bir organizasyon yapamadılar. Bizde anca telefonlarla görüşsünler, sanatçı kişiliklerini gözümüze soksunlar, gevşek gevşek bütün samimiyetsizlikleri ve tavan yapan egolarıyla muhabbet etsinler.  Iyyyy, bak hatırladım yine miğdem kalktı.
Geliyorum konsere; Eddie Vedder’ın Roger Water’a “comfortably numb” da bir eşlik edişi vardı ki, yemin ederim parça yeniden doğmuş gibi anlam kazandı. “there is no pain you are receding” derken, ben kendimden geçtim ki ben kendisini "jeremy" ile tanıyıp sevmiştim. Adam Sandler bile, “hallelujah” ı, amatörce hatta oldukça komik bir şekilde söyleyerek, kalbimdeki sempati bonuslarını topladı. Derken Bon Jovi sahnedeydi. Bir adam bu kadar  efsanevi olabilir. “it’s my life” söyleyerek başladı ve ben yıllardır “it’s my life”ı dinlemediğimi fark ettim. Daha sonra ise, gecenin dördünde, “liiieeeeeveeeeen on a prraaeeeyeaaaaarrrr” şeklinde evde deli gibi eşlik ederken, saati fark ederek kendime geldim. Kendime geldim derken, The Rolling Stones sahnedeydi. 850 yaşına geldiler, o enerji nedir öyle ya, adamlar dur durak bilmiyor. The Who’dan sonra rapçi çıkardılar, o pek hoş olmadı sadece. Paul Mccartney ise 1985'in hakkını sonuna kadar verdi.
Sabahlamama, sonuna kadar değen bir konserdi. Hep böyle toparlasınlar efsaneleri, ben destekliyorum kendi adıma ama adı yardım olmasın koskoca ABD. Yada Afrikaya yardım için falan desin, ne bileyim. Ben bile yardım ederim bak o zaman.
İzleyemediysen diye, sürprizim linkde ;)

2 yorum:

  1. Şimdi "Comfortably Numb"ı dinlerken instagram sayesinde bu yazıyı buldum, iyi gitti. Üstelik o konseri de televizyondan hatırlıyorum, harikaydı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de harikaydı hatta unutulmazdı. Tekrar bir yardım düzenleseler de tekrar benzeri bir şey izlesek :))

      Sil