Kesinlikle izlemelisin diyeceğim bir film değil ama 60’ların gözde ve zengin kızlarından Edie Sedgwick’in hayatını anlatan, izlemeni tavsiye edeceğim bir film. Edie’nin hayatını Sienna Miller, Andy Warhol’u Guy Pierce oynuyor. Yönetmen George Hickenlooper.
Detayları verdikten sonra konuya geçebilirim. Edie, zengin bir ailenin güzel ve karizmatik kızı. Aynı zamanda sorunlu bir ailenin sorunlu kızı. Ensest uyuşturucu ne ararsan var. 60’lı yılların ortasında New York’a taşınıyor ve Andy Warhol’la tanışıyor. Andy’le tanıştıktan sonra hayatı bir anda değişiyor. Andy’nin şapka imalatı yapan fabrikasına hızlı bir giriş yapıyor. Beraber sürekli partilerde, sabahlar olmasın kıvamında yaşıyorlar, bu arada undurground filmlerde rol alıyor. Edie’nin ünü gün geçtikçe artıyor. Andy’le de yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. Çok iyi kankalar. Daha sonra ünlü bir yıldıza aşık oluyor. Filmde bu yıldızın kim olduğu itinayla saklanmış ama bilen bilir, kendisi Bob Dylan. Biz nereden biliyoruz? Edie’ye yazdığı bir çok şarkıdan biliyoruz. Andy’le Bob’un arasında kalıyor Edie. Hatta Bob’a delicesine aşık oluyor.
Andy’nin eşcinsel olduğu malum. Aralarında ki yakınlığın bozulmasından, Edie’nin en yakın olduğu kişi Andy’le, sevgilisi Bob arasında seçim yapmak zorunda bırakılmasından çok etkileniyorsun filmi izlerken. Hatta Andy’nin, kendi ününü de arttırmak için Edie’yi kullandığını görüyorsun. Filmi izledikten sonra hayranı olduğum Andy Warhol hakkında ki düşüncelerim değişti. “Adam değilmişsin Andy” dedim. O derece değişti. Filmde de Andy’nin tam pop’un ortasında oturduğunu görüyorsun.
Oldukça etkileyici bir hayat hikayesi, çarpıcı bir çıkış ve insanın içine işleyen acıklı bir çöküş Edie’nin hayatı. Dram trajedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder