Hatırlarsın, sonbahara girerken Bih, Sim ve ben harika bir yemek yiyerek, yazı uğurlayarak, kendimiz için güzel bir sonbahar dilemiştik. İnanmazsın, hayatımın en güzel sonbaharını yaşadım. Sadece ben değil. Bih’le Sim için de durum öyleydi. İki hafta önce, “sonbahar çok güzel geçti yaa” diyerek kendi aramızda konuşurken duruma uyandık. “ya biz bu sonbahar için ne kadar iyi enerji varsa evrene yolladık, valla da tuttu bak işte” diyerek anında “kışa merhaba yemeği” organizasyonumuzu yaptık. (bkz: http://secilsecti.blogspot.com/2012/08/yaz-bitmeden.html )
Bu sefer Yeşilköy’e gidelim dedik. Bih Yeşilköy’de oturuyor. “Her seferinde gelip gidiyor, yazık, bir kerede biz gidelim, gönlü olsun garibin” dedik. O da dünden razı “gelin gelin” dedi. Bir sevindi bir sevindi sorma. Ben Eleos’un müptelası oldum biliyorsun. Yeşilköy Eleos’u “kışa merhaba” yemeğimiz için seçtik. Çok da iyi yapmışız. Eleos zaten ikram delisi bir yer. Yeşilköy şubesi de, Beyoğlu şubesini aratmadı. İkram ikram, 3 günlük yemek yedim. Şimdi ikram olunca geri de gönderilmiyor ki, ayıp bir yerde. Bir de, bir ara garsona “valla Beyoğlu şubesinde ki ikramlar daha iyi sanki” demiş bulundum. Demez olaydım. Geldi de geldi. Yağdırdı masaya sağ olsun. Bir de soruyor “fikriniz değişti mi” diye. “Değişti” dedim en sonunda da rahatladı. Her zaman yediklerimden farklı olarak, fotoğrafta gördüğün ama benim adını unuttuğum tatlıdan yedim. Limon kabuğu içinde geldi ve olaydı. Bazen Eleos'a gidip sadece tatlılarından yemek istiyorum. (bkz: http://secilsecti.blogspot.com/2012/07/eleos-beyaz-meyhane.html )
Yemek yerken, karşıdaki Latin Katolik Kilisesi’nin altındaki ışıl ışıl, “yeni yıııııl” diye bağıran dükkan dikkatimizi çekti. Yeni yıl temalı malzemeler satıyor. Bir ara, yemeğin ortasında kalkarak, “bir bakıp gelelim” dedik. İçeriye girdik ve çıkamadık. O kadar güzel yeni yıl süsleri vardı ki, hatta sana şöyle söyleyeyim, Mudo’da gördüğüm süslerin aynılarından orada üçte bir fiyatına falan gördüm. “işteeee” dedim o an, “bakın yemeğimiz etkisini anında gösterdi, çok ucuza yeni yıl süsleri bulduk.” Biz öyle deli gibi satılanlara bakıp, “aaa buna bak, aaa asıl sen buna bak” diyerek, ayran budalası gibi birbirimize gösterirken, oranın sorumlusu Andreas yanımıza geldi. Başladık ayaküstü sohbete, Mustafa Kemal sevgisinden gururla söz edince birden kanka oluverdik. Pazarlıkta da bize hiç zorluk çıkarmadı. Yeşilköy’e gidersen, muhakkak uğra yanına. Hem uygun şeyler bulacağına, hem de Andreas’ın sohbetine bayılacağına eminim.
Bunların dışında, Yeşilköy güzeldi, Eleos güzeldi, aldığımız yeni yıl süslemeleri güzeldi, biz zaten güzeldik, sonbahar harikaydı, kış süper olacak. Hayatımın en güzel kışına hazırım J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder